hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
29 Eylül 2016 Perşembe
18 Haziran 2015 Perşembe
10 Haziran 2015 Çarşamba
1 Haziran 2015 Pazartesi
31 Mayıs 2015 Pazar
28 Mayıs 2015 Perşembe
12 Mayıs 2015 Salı
7 Ocak 2015 Çarşamba
Müsait Olduğunda Beni Sever misin Anne?
İçeri girer girmez neşeyle bağırdı:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
- Görmüyor musun ? Telefonla konuşuyorum.
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu.
Her şey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduğunda... Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu.
...Nerelere gitseydi? Annesi kapattı telefonu.
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koşarak yanına gitti:
4 Kasım 2014 Salı
Padişahtan bile büyük
Fatih Sultan Mehmet Han çocukken çok yaramaz bir öğrenciydi. Ders esnasında yaptığı şımarıklıklarla Hocası Akşemseddin’i çileden çıkarırdı. Hocası kendisine kızdığı zaman hemen “Ben Padişahın oğluyum bana bir şey yapamazsın” deyip tehdit ediyordu. Padişaha şikâyet etmeyi edepsizlik sayan Akşemseddin, durumu II. Murat’a anlatamıyordu. Ancak gün geldi artık küçük Mehmet’in yaptığı yaramazlıklar çekilmez hale geldi.
Bunun üzerine destur dileyip II. Murat’ın huzuruna çıktı. “Padişahım size bir hususu arz edeceğim ancak hayâ ediyorum” deyince II. Murat “Buyur çekinmeden anlatabilirsin” dedi. Bu söz Akşemseddin’i rahatlattı ve başladı olayı anlatmaya. Padişahım oğlunuz, ciğerpareniz Mehmet çok yaramaz, onun yaramazlıkları yüzünden ders işleyemiyorum, kendisine kızdığım zamanda hemen sizinle beni tehdit ediyor deyince II. Murat Akşemseddin’in yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldar.
II. Murad’ın kulağına söylediği sözleri duyan Akşemseddin çok şaşırdı. Bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. Akşemseddin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiyse de Padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi.
Ertesi gün yine derste Mehmet yaramazlık yapıyordu. Akşemseddin’in uyarısına aynı tehdit cevabını verdiği sırada Padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi. Bu olay karşısında Akşemseddin hiddetlenerek Padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. Padişah mahcup bir şekilde boynunu bükerek özür diledi ve dışarı çıktı.
Olaylar karşısında Fatih Sultan Mehmet’in nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. Güvendiği babası tokat yemişti. Fatih Sultan Mehmet allak bullak olmuştu. Az sonra kapı vuruldu ve Padişah mahçup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. Plan muhteşem bir şekilde işlemişti. O günden sonra Fatih Sultan Mehmet asla yaramazlık yapmadı. Çünkü güvendiği dağlara kar yağmıştı.
Eğitimin ne olduğunu II.Murat kadar olamasa da; en azından kendi çocuğunu yanlış yollara süreklemeyecek kadar idrak etmiş anne ve babalara ihtiyaç var. Unutmayalım, Çocuklar şımarık doğmaz; diplomalı,maaşlı ama eğitimsiz ebeveynler tarafından şımartılır...
1 Temmuz 2014 Salı
Sonu Gelmeyen İş
Adam öte dünyaya göçeli dört bin yıl olmuştu. Yapacak işi yoktu ve çok sıkılıyordu..
Meleklere gitti, can sıkıntısının üstesinden gelmesi için kendisine öyle bir çırpıda bitmeyecek bir iş önermelerini rica etti.
Melekler, eline bir törpü vererek;
“Git, Himalaya dağlarını törpüle” dediler.
Sekiz bin yıl geçti. Adam tekrar meleklere gitti:
“O iş bitti” dedi. “Yine canım sıkılmaya başladı.”
Bu sefer, kendisine bir kaşık uzatıp Atlas Okyanusunun sularını boşaltmasını önerdiler.
Yirmi iki bin yıl sonra adam tekrar karşılarına çıkınca da yeni bir iş istediğini anladılar. “Doğruca dünyaya in! İnsanların arasını bulmaya çalış. İnsanlar birbirlerini yemekten vazgeçince geri gelir, bize haber verirsin” dediler.
Ve bir daha adamı hiç görmediler.
6 Haziran 2014 Cuma
Gerçek Başarı Öyküleri
Daham Özgel, 1990 yılında Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, dokuz çocuklu bir
ailenin çocuğu olarak doğdu. İlköğrenimini 6. sınıfına kadar, maddi olanaksızlıklar nedeniyle
yerleştikleri İzmir’in Menemen ilçesine bağlı Musa Bey köyünde sürdürdü, 7. ve 8. sınıfları
Kızıltepe’de tamamladı. 2006 yılında Siirt Türk Telekom Fen Lisesi’ni kazandı.
Daham, lise öğrenimi süresince yaz tatillerini, üniversite sınavlarına hazırlandığı son yıl
da dahil olmak üzere ailesiyle birlikte Manisa’da salatalık ve domates tarlalarında, üzüm
bağlarında çalışarak geçirdi. 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni
kazandı, İzmir’e bu kez tarlada çalışmaya değil, tıp eğitimi için gitti. Daham Özgel, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki eğitimine devam ediyor...
31 Mayıs 2014 Cumartesi
Bir Kurbağa Masalı
Bir zamanlar kurbağalar
arasında bir yarış düzenlenmiş.
Hedef bir kulenin en
yüksek noktasına ulaşmakmış.
Birçok kurbağa bu yarışı
izlemek ve yarışmacılara destek
vermek
için toplanmışlar.Ve yarış başlamış.
Bir süre sonra seyirciler
kulenin en yüksek noktasına eriş
17 Mayıs 2014 Cumartesi
5 ÖNEMLİ DERS
Birinci ve de en önemli ders.
Okuldaki ikinci
ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben okulun en iyi öğrencilerinden
biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada çakıldım kaldım.
Son soru şöyleydi: "Her gün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı nedir?.." Bu herhalde bir çeşit şaka olmalıydı. Kadını yerleri silerken hemen her gün görüyordum.
Son soru şöyleydi: "Her gün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı nedir?.." Bu herhalde bir çeşit şaka olmalıydı. Kadını yerleri silerken hemen her gün görüyordum.
Uzun boylu, siyah
saçlı bir kadındı. 50´lerinde falan olmalıydı. Ama adını nerden bilecektim
ki!.. Son soruyu yanıtsız bırakıp kağıdı teslim ettim. Süre biterken bir
öğrenci, son sorunun test sonuçlarına dahil olup olmadığını sordu." Tabii
dahil" dedi, hocamız.
14 Mayıs 2014 Çarşamba
Küçük Çocuk
Evvel zaman
içinde, kalbur saman içinde
Okula giden
bir küçük çocuk vardı.
O küçücüktü,
Ve okul da
koskocaman.
Ve küçük
çocuk,
Avluya açılan
bir kapıdan geçip,
Sınıfına
hemencecik girebileceğini öğrenince
Mutlu oldu.
Ve, gözünde
okul ona
Artık koskocaman gözükmedi.
12 Mayıs 2014 Pazartesi
MUTLAKA OKUYUN...BİR BABANIN SON SÖZLERİ...
MUTLAKA OKUYUN
Baba : Evladım seni çok göresim geldi, nerelerdesin?
Evlat : Baba çok işim var..
—–
Baba : Evladım seni arıyorum, ama ulaşamıyorum.
Evlat : Baba toplantılarım var.
—–
Baba : Evladım seni bugün yemeğe bekliyoruz.
Evlat : Baba arkadaşlarla önceden yaptığımız bir program var.
—–
Baba : Evladım bir sesini duyayım dedim.
Evlat : Babacığım şimdi kapatmak zorundayım, ben seni ararım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)