Zaman sanki su gibi hızla akıp gitmiştir. Apartmanlarının önüne geldiklerinde, saatlerin geçtiğini ve akşamın olduğunu yeni fark etmişlerdi. "İyi geceler sevgilim" diyerek evine çıkan Su, odasının ışığını yakana kadar, Ateş'in orda onu beklediğini biliyordu. Ve penceresinin kenarına gelip, perdeyi hafif araladığında aşağıda bekleyen Ateş'e el salladı. Uzaktan da olsa kalpleri birbirleri için çarpan, iki aşıktılar.Aşklarını özgürce yaşıyorlardı yüreklerinde ... Ateş'te el salladıktan sonra yavaş adımlarla yürümeye başladı.
Gece yarısı Su, bir rüya görmeye başlamış ve yatağında dönüp duruyor, hatta bazende uykusunda gülüyordu...Rüyasında Ateş'in dizlerinin üzerine çökerek Su'nun, deniz mavisi gözlerine bakarak, evlenme teklifi yaptığını gördü.Elleriyle Su, sevdiği adamın yüzüne dokunarak, "evet" kelimesini onaylayan bakışlarıyla , ayağa kaldırdı ve sımsıkı sarıldılar.
Rüyasında çok mutlu olan Su, ertesi gün yatağından sevgisinden emin, mutlu bir kadın olarak uyandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder