Su "izninizle" diyerek kapıya doğru yürür. Ve kapıda Ateş'i görünce çok mutlu olmuştur. Boynuna atlayarak "aşkım iyi ki gelmişsin" der. Dudaklarından öperek...Ateş "yanakların kızarmış, bir şey mi oldu sevgilim?" diyerek sorar. Su "hayır" der ve konuşmasına devam eder. Başından geçenleri anlatır. Çok heyecanlandığını söyler. Bütün olanları anlatırken de, bir an Tarık Beyden hoşlandığını fark eder ve çok utanır. Kendisine kızar. Bütün bu düşüncelerden Ateş'in elini tutması ile sıyrılır.Ona olan sevgisini ve yaşadıklarını düşünerek mutlu olarak yürürler.
.jpg)
Köşedeki küçük şirin bir kafede beraber yemek yerler.O sırada kafeye Tarık Beyde, tek başına içeri girmiştir. Su görünce çok heyecanlanır ve görmemezlikten gelmeye çalışır. Yemeklerini yerken, yanlarına gelen Tarık Bey,"Su hanım afiyet olsun. Bugünkü defilede çok güzeldiniz" der. Su'da güzel mavi gözleriyle gözlerinin içine bakarak teşekkür eder. Tarık Bey, "kırmızı elbise size çok yakıştı ve onu şirket adına size hediye etmek istiyorum" der. Böyle bir hediyeyi kabul edemeyeceğini söyleyerek teşekkür eder. Ateş bu adamın yanlarına gelip bu şekilde Su 'ya kur yapmasına çok kızar ama bunu belli etmemeye Su'yu zor bir duruma sokmamak için hiç bir şey söylemez. Tarık Bey peki o zaman diyerek yanlarından ayrılır. Ateş Su'nun deniz mavisi gözlerine bakarak, bir açıklama yapmasını istercesine bakar. Su çok utanmış ve ne diyeceğini bilememektedir. "Sadece patronum olduğu için, sanırım böyle bir şey söylemek gereğini buldu kendinde " dedi. "Nezaketen söylemiştir" diyerek arkasından ekledi.Aslında Ateş'in yanına gelerek bu şekilde kendisine kur yapılmasına oda kızmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder