Genç kadın mutluluktan uçarcasına, sevdiği adamın kollarını sımsıkı tutarak yürümeye devam etti. Ateş, Su 'ya dönerek " Şurada biraz oturalım mı?" dedi.Ve banka otururlar.Üşüdüğünü söyleyen Su'ya ceketini veren Ateş, elini omzuna atınca Su 'nun, bir yaprak gibi titrediğini hisseder. Bunun üzerine sarılır Su'ya ısınması için. Oysa Su, heyecandan üşümektedir. Çok mutludur.
Birbirlerine sarılarak oturan aşıklar, uzun bir sessizlikten sonra oturdukları bankın karşısındaki göle bakarlar.Su, bu adama sırılsıklam aşık olduğunu bilmekte ve artık kalbine söz geçirememektedir. Sarılmasıyla parfümünün kokusuyla başı dönen Su, bir ömür boyu bu şekilde kalabileceğini düşünürken, Ateş birden Su'ya dönerek "Seni seviyorum" der. Hayatında en çok duymak istediği kelimeyi, sevdiği erkekten duyan Su, "bende" diyebilir mutluluktan...
.jpg)
Saatlerce bu şekilde birbirlerine aşklarını ilan eden sevgililer, zamanın nasıl hızlı geçtiğinin farkına varamamışlardır. Yarın aynı yerde gölün karşısında buluşmak üzere sözleşirler. Birlikte kalkıp, Su'ların evine doğru yürürler. Su, "iyi akşamlar" derken birden Ateş 'in dudaklarını öperek buse kondurur. Ateş bu buseyi, ateşli bir öpücüğe, dönüştürerek öper dakikalarca...Bu zamanın hiç bitmesini istemeyen Su, kendini çeker ve ceketini vererek teşekkür eder. Merdivenlerden çıkarken sürekli arkasına bakarak Ateş'i görmeye çalışır ve el sallar. Yukarı çıktığını görene kadar, Ateş apartmanın kapısından ayrılmaz ve Su'nun odasının ışığı yanana kadar uzaklaşmaz kapıdan...Sonra karanlıkta, düşüncelerinde Su ile yaşadığı aşk ve sevgisini hissederek uzaklaşır Ateş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder