Su bu adamdan hiç hoşlanmamış olsa da, konuşurken kendinden emin şekilde konuşması etkilemişti kendisini.Kendisinin çarptığı bu adamın adı Tarık Bey'di. Bekar ve oldukça sade bir hayat yaşayan biri idi. Yoğun iş temposundan bahseden Tarık Bey, bu temponun bir de düşman kesiminin olmasından bahsetti. Davalara bakacak ve bu işlerle ilgilenecek birinin olmasını istediklerinden bahsetti.
Su bu konuda yeni olduğunu söylediğinde ise, adam gayet soğuk bir tavırla, sen bir başla sana birde yardımcı alacağız. Şirket olarak asıl hukuk danışmanımız var. Sen bu bina içindeki, içten takipleri yapacaksın. Su "peki" dercesine başını salladı.Bu adamdan hiç hoşlanmamıştı ama, işini bilen birine de benziyordu. Kararlıydı..Su adamın yüzündeki ifadesiz bakışlarında, bir şeyler ararcasına suratını inceledi.Tam o sırada, gözüne parmağındaki alyans çarptı, demek evliydi. Ama masasının üstünde hiç resim yoktu hatta nerede ise, odada pek eşyada yoktu. Çok sade ama zevkli döşenmişti. Su' ya yapması gereken talimatları verdikten sonra "çıkabilirsiniz "diyerek kapıyı gösterdi. Su ayağa kalkıp kapıya yöneldiği sırada, adam yarın sabah 8'de burada olun dedi. Su "peki " dedi ve odadan çıktı. Binanın içindeki hareketliliğe, koşuşturmalara bakarak binanın dış ana çıkış kapısına geldi.O sırada arkasından bağıran biri koşarak kendisine seslendi ..."Bakar mısınız bayannnn!!!!" Su arkasına dönerek "bana mı seslendiniz acaba? dedi. Adam" evet" cevabını verdi.
" Mankenlerimizden birisi bugün hastalandı ve vücut ölçüleri sizinle aynı, bir elbisenin tanıtımını podyumda yapabilir misiniz acaba?" dedi. Su heyecanlandı birden ve "evet olur" dedi. Adam Su'nun ellerinden tutarak mankenlerin soyunma odasına soktu ve soyun ve" şu kırmızı elbiseyi üzerine giy hemen "dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder