Su çok şaşkın bir halde koltuğa oturarak Hülya hanımı deniz mavisi gözleri ile süzmeye başlar. Hülya hanım bu durumdan rahatsız olmuşcasına oturuşunu düzeltir ve eşine dönerek "Tarıkcım bu bayan kim "diyerek sorar. Tarık Bey "Şirketimizin yeni hukuk danışmanı Hülyacım" diyerek "Bu sevimli bayanın adı Su " der eşine bakarak...Su, hafif başını sallayarak memnun oldum der.
25. BÖLÜM
Su odasında otururken Ateş'i düşünür. Şimdi yanında olsa ellerini tutarak ona sarılır ve sakinleştirirdi diyerek düşüncelere dalar.O sırada Ateş'te evlerine inmiş kapıyı çalmış ve kapıyı Su'nun annesi açmıştı.Su nerede? diye sorduğunda ise işe gittiğini öğrenmişti. O sırada masanın üzerindeki güllere gözü takılan Ateş "kimin bu çiçekler çok güzelmiş "diyerek sormuştu. Su'nun annesi de iş yerinden gönderildiğini söyleyince, Ateş'in canı çok sıkılmıştı. Yüzünü yere düşürdü ve kaşlarını çatarak iyi günler dileyerek ayrılır oradan ve Su'nun iş yerine doğru yürürken bulur kendisini...
Kafasında sorular ve düşüncelerle,aşkından ve sevdiği kadından emin olarak şirkete girerek Su'nun odasına gelir. Kapıyı çalar. Su birden kapı açılınca karşısında Ateş'i görünce boynuna atlar ve sarılırlar...Ateş sevdiği kadının gözlerine bakarak, onun ne kadar üzgün ve düşünceli olduğunu görerek soru sormaktan vazgeçer. Ve birlikte yemek yemeği teklif eder. O sırada Su'nun büro telefonu çalar ve baktığında Tarık Bey'in odasından arandığını görür. İstemeyerek açar telefonu, Ateş'in gözlerine bakarak,hiç ayrılmak istemeksizin...
Telefondaki Tarık Bey,Su'ya telefonda, karısı Hülya'dan ayrılmak üzere olduklarını söyleyerek, kendisine hukuksal anlamda yardımcı olmasını istediğini söyler.Su, bu konu ile ilgileneceğini, ancak kendi konusu olmadığını belirtir. Yardımcı olabilecek bir avukat araştıracağını söyler ve telefonu kapatır. Ateş "ne oldu diye sorduğu zaman Su anlatır. Ateş bu adam resmen sana asılıyor ve ben bu yüzden huzurlu değilim der. Su Ateş'in gözlerinin içine bakarak onu öper.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder