Su heyecandan napacağını bilemez ve o muhteşem kırmızı elbiseyi giyer. Odaya gelen makyöz kadın, kızıl saçlarını açar ve hemen kuaföre seslenir. Saçlarını fönlerler ve topuz yaparlar...Makyajı da tamamlanan Su, heyecan içindedir ve yanlış bir şeyler yapmaktan çok korkmaktadır. Ama olayların akışına da engel olamaz.
Bu arada Ateş işini bitirmiştir ve öğlen olmak üzeredir. Su'nun iş görüşmesini de merak etmektedir. Bütün gün sevdiği kadının ne yaptığını düşünerek geçirmiştir. Onun deniz mavisi gözlerinin hayalini kurarak...Ve öğlen yemek arasında gidip onunla yemek yiyelim diye düşünür ve kalkıp Su'nun çalıştığı firmanın kapısına gelir. Kapıdaki görevliye Su'nun tarifini yaparak kapıdan böyle birinin bu binadan dışarı çıkıp çıkmadığını sorar. Adamda o bayanın, şu an podyumda bir elbiseyi tanıttığını söyler. Ateş şaşırmıştır. Su'nun podyumda ne işi olabilir ki! diye düşünür.... İçeri girip giremeyeceğini sorduğunda adam izin vermez.Ve kapıda beklemeye başlar.Su podyumda kırmızı elbiseyi tanıtır ve alkış seslerinden sonra rahatlamış bir manken edası ile yürümüştür kırmızı halının üzerinde...tam o sırada podyumun uç kısmına geldiğinde Tarık Beyle göz göze gelir. Tarık Bey çok şaşırmıştır. Ama bu elbise ile görünce de Su'yu çok beğenmiştir.Yürüyüşünü bitirdikten sonra üstünü değiştirir ve saçlarını açar. Kapıya doğru gitmeye hazırlanırken Tarık Bey yanına gelir ve "oldukça başarılı idiniz. Ayrıca elbisede size çok yakışmış" der.Su çok utanır ve yanaklarının kızardığını hisseder. Bir an önce oradan dışarı çıkmak istese bile "teşekkür ederim" diyebilir sadece...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder