SU & ATEŞ ..... 6. bölüm

      Merdivenleri yavaşça inen Su, bir yandan da Ateş'in gözünün içine bakıyordu.Ateş'in bu düşünceli bakışlarının nedenini öğrenmeyi çok istiyordu. Ateş üniversiteden çıkınca, Su 'da onu takip etmeye karar verdi ve görünmeden gizlice yavaş yavaş yürüdü.

      Biraz yürüdükten sonra, iki katlı bir evin önünde Ateş durdu ve cebinden bir anahtar çıkarıp kapıyı açtı içeri girdi. Su sokağın köşesinde, Ateş'in o evden dışarı çıkmasını bekledi. Yaklaşık 1 saat sonra dışarı çıkan Ateş yavaşça yürüyerek kendi tuttuğu eve doğru yürüdü. Su o evde kimin kaldığını merak ediyordu. Kapıyı çıkarken kilitlememişti Ateş. Uzaklaştığını gören Su, kapıya doğru yürüdü ve kapıyı çaldı. İçerden boğuk bir kadın sesi geliyordu." Kimsiniz?Kapı açık lütfen giriniz" diyordu. Yavaşça kapının kolunu çevirip içeri giren Su, eski  küçük bir  kırmızı kanepenin üstünde yatan saçları beyazlamış,yavaş konuşan, aynı Ateş 'in gözleri gibi güzel gözlere sahip bir kadın yatıyordu. Yavaş yavaş kadına doğru yürürken kadın ona "Kimsiniz?" diyerek tekrar sordu. Ve devam etti. "Ben çok hastayım kusura bakmayın kalkamıyorum.Oğlum da şimdi gelecek ekmek almaya gitti "diyebildi.  Su bu yaşlı kadına ne cevap verebileceğini bilemiyordu. Sadece "Benim adım Su, bay Ateş'i gördüm seslendim ama o beni duymadı. Bu yüzden buraya girdiğini görünce bende kapınızı çaldım kusura bakmayın" dedi. Kadın kısık bir sesle " Geçin buyrun oturun" diyerek yanı başında duran tahtadan eski bir sandalyeyi gösterdi. Su, sandalyenin önce sağlamlığını anlamak için bir iki kere salladı ve yavaşça oturdu. 

    Yaşlı kadın konuşmaya devam ederek "Neden peşinden geldiniz oğlumun?Kötü bir şey mi yaptı ?" dedi.Su panikle birden, "Hayır!! hayır!!.. kötü bir durum yok, sadece çok düşünceli gördüm oğlunuzu ve meraktan onu izlemiştim" dedi. Yaşlı kadın derin bir iç çektikten sonra, buğulu gözlerle Su 'nun mavi gözlerinin içine bakarak, kendisinin kanser hastası olduğunu ve oğlunun da bu konuda düşünceli olduğunu ve ömrünün çok az kaldığını söyler. Su birden çok üzülür. O sırada kapının açılma sesiyle, loş güneş ışıklarıyla aydınlanan odanın içindeki ses birden kesilir. Ve yaşlı kadınla Su, kapıdan giren Ateş'e bakarlar. Elindeki ekmeği pencere kenarında ki eski tahta masaya bırakan Ateş, Su'nun mavi gözlerinin içine bakarak "Burada ne arıyorsunuz ?" diye sorar.