Ateş eve gelmiş ve hasta yaşlı annesiyle birlikte yemek yemişlerdir. Annesini yatağına yatırdıktan sonra yavaş yavaş artık evi toplamak lazım diyerek eşyaları toparlamaya başlar.Yaşlı kadın Ateş'in eşyaları neden topladığını sorar. Ateş artık evi tuttuğunu, hatta aynı apartmanın 2. katında bugün tanıştığı Su'ların oturduğunu söyler.
Annesi o gelen kızın çok güzel olduğunu söyler, kısık bir sesle. Ateş sesiz kalmıştır,yorum yapmaz. Annesi böyle güzel gözleri olan bir gelininin olmasını ne kadar istediğini söyler.Ateş o an ayaktayken birden tahta sandalyeye oturur ve annesinin gözlerinin içine bakarak seni seviyorum anneciğim der ve devam eder konuşmasına
- "Biliyorum bu hayatta, benim yalnız kalmamı istemiyorsun. Ama önce sen".. der ve annesinin elini annesinin göğüs kısmına koyarak, kalkıp odasına doğru gider ve annesine "iyi geceler "diler. Odasına giren Ateş, üstünü değiştirip yatağına yatar, yalnız bu sefer her gece ki düşüncelerinden farklı bir değişiklik olmuş ve Su 'nun mavi gözlerini düşünürken bulur kendini ...Annesinin söyledikleri sanki Ateş'i etkilemiş ve Su için farklı düşünmeye başlamıştır. Onu ilk gördüğü anı düşünür. Yüzünde mutlulukla bir gülümseme beliren Ateş, huzurla uyur...
Ateş sabah olunca, hemen apartmana doğru giderken bulur kendini ve kendine itiraf etmese de, Su 'dan kendisi de etkilenmiştir. Apartmandan çıkan Su, kızıl saçlarını açık bırakmış, çiçek kokuları içinde çok hoş olan pembe bir elbise giymiştir. Ateş gözlerini o an Su 'dan alamaz ve başka bir gözle bakmaya başlar...Çok etkilenmiştir,ve bunu hissettirmek istemez. "Buradan geçiyordum, beraber üniversiteye gideriz diye düşündüm" diyerek kendisine eşlik etmesini ister. Su içinden sevinç çığlıkları atarak yürürler. Su, Ateş kendisine yaklaşarak yürüdükçe, onun parfüm kokusundan etkileniyor ve başı dönüyor gibi oluyor, sonra kendini toparlayıp yürümeye devam ediyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder